Son yıllarda adil ve etkili bir vergi sisteminin kurulması, bizim ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkeler için zor bir süreçtir. Ülkemizde toplanan vergi gelirleri bütçenin yaklaşık olarak % 80 nini oluşturmaktadır. Bu vergilerde büyük çoğunluğu kazanç vergileri gibi asıl vergilerden değil, tüm toplumun farkında olmadan ödediği dolaylı vergilerden (Katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi) oluşturmaktadır. Bir Ülkede adil bir vergilemenin sağlanabilmesi için vergilemede mali gücün iyice irdelenmesi gerekir. Elde edilen gelirin asgari hayat standardı için gerekli olan bölümü yani en az geçim için belirlenen indirim miktarı vergiden indirilebilmelidir. Buradan çıkan sonuç ise, vergi kişinin kazanç gücüne göre alınırsa, vergi adaleti sağlanmış olur. Ayrıca kişilerin normal yaşantısını sürdürmek için gerekli miktardan vergi alınmaması gerekir.
5615 Sayılı kanuna gelince muhasebe mesleğinin içinde olanlar haricinde kimsenin dikkat etmediği, farkında olmadığı fakat 2008 yılında yürürlüğe gireceğinden yılın son ayına geldiğimiz bugünlerde gazetelerin gündeme getirdiği asgari geçim indirimi düzenlemesidir. Bu kanunla birlikte Türkiye’de ücretli herkes etkilenmektedir. Bu kanunla uzun zamandır uygulanmakta olan ücretlilere vergi iadesi sistemi 31.12.2006 tarihi ile yürürlükten kalkmış 01.01.2008 tarihinden itibaren uygulanmak üzere asgari geçim indirimi isimli yeni bir sistem getirilmiştir. Bu kanunun eksikliği ise 2007 yılı için ne eski nede yeni sistemin olmamasıdır.
Asgari geçim indirimi 193 sayılı Gelir vergisi kanununa eklenen 32.maddeyle ücretin elde edildiği takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının, mükellefin kendisi için % 50 si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için % 10, çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere, ilk iki çocuk için % 7,5 diğer çocuklar için % 5 esas alınarak hesaplanır. Aile bireyleri hakkında şöyle bir açıklama yapmamız değerlendirmeyi doğru yapmamıza ışık tutacaktır. Çocuk dediğimizde çalışanla birlikte oturan ve çalışan tarafından bakılan, nafaka verilen,evlat edilenler ve babasını kaybetmiş bulunan torunlardan çalışanla birlikte oturan 18 yaşını doldurmamış çocukları, eş tabiri ise aralarında yasal evlilik bağı bulunan kişileri ifade etmektedir.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer noktada asgari geçim indirimi hesaplanırken aile bireylerinden her biri ayrı ayrı yararlanırken ,eğer bir ailede eşlerin ikiside çalışıyorsa, çocuklar yalnızca bir eşe indirim sağlar. Diğer eş çocuk indiriminden yararlanamaz. Sadece ücret geliri elde eden eş çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eş kapsamında değerlendirilmeyecektir.Bunlar dışındakiler ise çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eş kapsamında değerlendirilecek olup, münhasıran emekli maaşı alanlar da çalışmayan ve herhangi bir geliri olamayan eş olarak kabul edilecektir.
Bu uygulamadan ücretleri gerçek usulde vergilendirilen gerçek kişiler yararlanabilecektir. Ücretlinin şahsi ve medeni durumu dikkate alınarak indirim oranının uygulanması sonucu bulunacak matrahın Gelir vergisi kanunun 103.maddesinde yer alan gelir vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine uygulanan oranla çarpılması sonucu bulunacak indirim tutarı 1/12 sinin aylık olarak hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilmesi yoluyla bulunacaktır.
Bir örnek verecek olursak;
Mükellefin Kendisi İçin % 50
Mükellefin Çalışmayan Eşi İçin % 10
Mükellefin 2 Çocuk için 2 x 7,5 % 15
Mükellefin 3.Çocuğu için 1 x 5 % 5
Toplam % 80
Asgari Geçim İndirimine Esas Tutar 7.020,00 x % 80 = 5616,00
( 585,00 x 12 = 7.020,00)
Asgari Geçim İndiriminin Yıllık Tutarı 5.616,00 x % 15 = 842,40
Hesaplanan yıllık tutarın 1/12 si olan 842,40/12 = 70,20 YTL aylık olarak hesaplanan gelir vergisi tevkifatı tutarından mahsup edilecektir.
Buna göre işverenler mahsup edilen asgari geçim indirimi kadar tutarı yani örneğimizde 70,20 YTL ücretliye daha fazla ödeme yapacaktır. İşverenler net ücret üzerinden anlaşmak suretiyle çalışanlarına da asgari geçim indiriminden yararlandıracak ve hesaplanan vergiden mahsup edilen asgari geçim indirimi tutarları net ücretleri ile birlikte ücretliye ödenecektir.
Maliye Bakanlığının 265 sayılı genel tebliği ile açıklamış olmasına rağmen kanımca uygulamada asgari geçim indirimi net ücret üzerinden anlaşan işverene avantaj sağlayacak gibi görünüyor. İnşallah biz yanılırız ücretlinin geliri artar. Bir diğer eksiklik ise hesaplanan asgari geçim indirimi oranı düşük veya yüksek ücret alan çalışanlar için aynı katsayı yani brüt asgari ücret üzerinden hesaplama yapılıyor. Yani ücreti çok olanda az olanda aynı indirimi alacak eğer medeni durumlarıda aynıysa. Bu yüzden ücreti fazla olanlar için adaletli bir geçim indirimi hesaplaması sağlamıyor.